Okuduğunuzdan en verimli şekilde faydalanmanın on kuralı
1) Baskı, Performans Ve Siz
Neler bizi strese sokar?
Genelde, kendi yeteneklerimize bakışımız ile içinde bulunduğumuz
durumun gereği olarak düşündüğümüz şeyler arasında bir uyumsuzluk
algıladığımızda strese gireriz.
Stres fiziksel olarak ne yapar?
Bedenin ani ve otomatik olarak büyük vitesle harekete geçmesi gibi
kan dolaşımını sindirim sistemi gibi vücudumuzun önemli mekanizma-larını olumsuz
yönde etkiler. Örneğin mide ağrısı, cilt bozuklukları, baş ağrısı, kas
tutulması gibi rahatsızlıklar.
Stres ne kadar sürer?
Stres tepkisi kısa ömürlü olarak ortaya çıkar. Sanki gaz
pedalını sonuna kadar basmak gibi, ani enerji patlaması sağlar. Eğer birbirini
izleyen iki stresli olay arasında insanın kendini yenileyebileceği kadar zaman varsa,
her şey yolundadır.
2) Zamanınızı nasıl kontrol edersiniz?
Kontrol kurmaya doğru on adım:
- Öncelikle uzun vadeli hedefler belirleyin. Mesela; on yıl sonraki, beş yıl sonraki,
bu yıl ki hedefler.
- Hedeflerinizi davranış bağlamında gözden geçirin. Hedefinize ulaşmada
davranışlarınızın tutarlığını ve hedeflerinizi yeniden değerlendirin.
- Hedeflerinizi sizin için kritik olan zaman birimlerine göre belirleyin.
Amaçlarınız günlük, haftalık ya da aylık süreler için düşünüldüğünde bu
sizin için ne anlama geliyor?
- Başlamadan önce yapmanız gereken her şeyin listesini çıkarın.
- Her görevi yapıp yapmamanın sonuçlarını tartın.
- Yedek etkinliklerden kaçının. Elinizdeki asıl işi bitirmeden önce icat
edeceğiniz bütün yedek etkinliklerden kaçının.
Bir “yapılamayacaklar” listesi çıkarın. Bu çabucak birçok
sayıda etkinliği ortadan kaldırarak, yapılması gerekenler üzerinde
yoğunlaşmanızı sağlar.
- Günün sonunda ertesi gün için bir “yapılacaklar” listesi
hazırlayın.
- Zamanınızı değerlendirin.
10.Kesintisiz bir “düşünme zamanı” ayırın. En sakin
zamanınızda geçmişten çıkarabileceğiniz dersleri düşüneceğiniz, gelecekte
çıkabilecek meseleleri tahmin etmeye çalışacağınız ve ortaya çıkacak ihtimallere
dair planlar hazırlayabileceğiniz bir kesintisiz düşünme zamanı.
Etkili bir zaman tablosu yapmanın beş yolu:
- Yapmanız gereken işin ne kadar zaman alacağını kendinize sorun ve şu sözü de hep
hatırlayın. “Bir işin aldığı zaman, ona ayrılandan hep daha fazladır.”
- Hesaba katmanız gereken her şeyin farkında olun. Hazırlayacağınız zaman
tablosu küçük ayrıntıları da dikkate alacak şekilde planlanmalı.
- Karşılaşacağınız meseleleri tahmin edin.
- Size en iyi uyan çalışma şeklini bulmaya çalışın. Doğal ritminizle
çalıştığınız nispette üretken olursunuz.
- Siz programınızı kullanın, onun sizi kullanmasına izin vermeyin.
Zaman tasarrufu ve organize kalmanın altı yolu:
- Bir problem günlüğü tutun, işler kötüye gittiğinde veya kendinizi kötü
hissettiğinizde bunları günlüğünüze kaydedin.
- Masanızı düzenli tutun, ihtiyacınızın olmadığı herşeyi kaldırın.
- Kendinize notlar yazın ve notları kolaylıkla görebileceğiniz bir yere
asın. Şayet notlar yazılmazsa bütün yük belleğinize biner.
- Boşa geçen zamanları değerlendir- meye bakın.
- Bölünmelere meydan okuyun. İşinizin bölünmemesine dikkat edin.
- Toplantılara katılma zorunluluğuyla bahşedin. Şayet içeriğinin en az
yüzde yetmişbeşi sizin İlgilerinizle çakışıyorsa katılın.
İş ve ev hayatınızı dengelemek:
İş dışındaki hayatınızı planlayın. (Boş zaman etkinliklerini,
tatilleri ve rahatlamak için geçireceğiniz zamanı) Böylece işinizdeki zamanı daha
verimli değerlendirmiş olursunuz.
3) Başkaları ile etkili ve iddialı iletişim kurmanın yolları
Etkili iletişimdeki rolleriniz:
- Vermek istediğiniz mesajlar hususunda açık olmalısınız.
- Diğerleri tarafından verilen mesajlar hususunda da açık olmalısınız.
İddialı davranış:
- Belli özelliklere sahip olmaktır: Özgüven ve kendine saygı.
- İsteklerinizi akılcı ve doğrudan ortaya koymaktır.
- Hayata özel bir bakış açısıyla bakmaktır. Dürüst olmak, olumlu olmak, açık
sözlü olmak vs.
- Başkalarına kendinize davranılmasını istediğiniz gibi saygı ve anlayışla
yaklaşmaktır.
İddialı davranış ve etkili iletişim için on temel kural:
- Neyi istediğiniz konusunda açık olun.
- Açık ifade edin. Belli bir ifade hazırlayın ve gerekirse prova edin.
- Soğukkanlı ve akılcı olun.
- Anlaşılır olun. İstediğinizi anlaşılır ve yalın bir biçimde belirleyin.
- Sınırlarınızı ve seçeneklerinizi ortaya koyun.
- Hissettiklerinizi açığa vurun.
- Yan yollara sapmayın. Söyleneni dinleyin, ardından ricanızı, yaklaşımınızı,
karşı çıkışınızı vs. tekrarlayın.
- Yer ve zamanı siz seçin. Mümkün olduğunca iletişim için en uygun yeri ve diğer
kişinin dinleyebileceği zamanı seçin.
- Özürler değil sebepler sıralayın. İstediğiniz ya da istemediğiniz şeyler için
sebepler sıralamak daha iyidir.
- Uzlaşma için hazırlanın yada ihtiyacınızdan vazgeçin. Duygularınızı ifade
ettikten sonra tartıştığınız durum için en iyi çözümü kabul etmeye hazır olun.
İddialılık için altı öneri.
- Söylediğinizin mesuliyetini alın.
- Cevaplamadan önce karşınızdakinin söylediğini ya da isteğini
tekrarlayın. Bu karşınızdakinin duygularını anladığınızı gösterir.
- Daha fazla ayrıntı istemek için hazırlıklı olun. Hakkında yeterince
bilgi sahibi olmadığınz bir isteği geri çevirmek yerine daha ayrıntılı bilgi
vermesini istemek aynı zaman da gereksiz çelişkileri de ortadan kaldırabilir.
- Karşınızdakinin duygularını kabul edin,duygularını paylaştığınızı
gösterin. Ama kararınızı yine siz verin.
- Karşınızdakine ne hissettiğinizi ve ne yapacağınızı söyleyin. Ama her
zaman dürüst olun.
- İyi bir neden olmadıkça özür dilemeyin. Gereksiz yere özür konumunuzu
tehlikeye atacaktır.
Nasıl hayır denebilir ?
Bir isteği reddederken, bir tema yakalayıp onu tekrar etmeye
çalışın. Daha önce kullandığınız sözcüklerle “hayır” demek fikrinizi
değiştirmeye niyetinizin olmadığını gösterir.
Kesintileri nasıl önleriz?
Uygun ve tutarlı konuşun. Arada boşluklar olmayacağı için
sözünüzü kesemeyecektir. Ayrıca sözünüzü kes-meye çalışan kişi ile göz göze
gelmeyin.
Nasıl yanıt alırız?
Söylemek istediğinizi bitirdiğinizde, doğrudan yanıt almak
istediğiniz kişiye bakın. Onun bakışını ve sessiz bir anı yakalayın. Sessizlik
diğer kişiyi yanıt vermeye zorlayacaktır.
Dinlediğinizi nasıl gösterirsiniz?
Bir dinleyici olarak rolünüzü edilgen değil etken hale getiriniz.
Etkin dinleme önerileri:
- Anlayıp anlamadığınızı sınayın. Yani anladığım kadarıyla……
- Kilit noktaları özetleyin.
- Söyleneni netleştirmeye çalışın.
- Anladığınızı başınızla onaylayın.
- “A-ha” gibi cesaretlendirici sesler kullanın.
- Söze girmeden önce arada bir sessizlik olmasına izin verin.
Nasıl iltifat etmeli?
- Açık ve kesin olun.
- Örnek ya da örnekler verin.
- Olaydan hemen sonra övün.
- Başkalarının önünde övün.
Övgünün değerini azaltma:
Başarının sadece kendisine ait olmadığını herkesin
yapabileceğini ifade etmekle mümkün olur.
Yalnızca ne söylediğiniz değil nasıl söylediğiniz:
- İçten olun. Belirsiz mesajlar vermeyin.
- Sesinizi nasıl kullandığınızın farkında olun.
- Sesinizin tonlarının farkında olun. (Sağlam ve soğuk kanlı bir ses tonu)
- Duruş. Duruş biçiminiz pek çok şeyler söyler. İfade etmek istediğiniz
duygularınızı orta koyacak duruş sergileyin. Konuştuğunuz kişiyle aynı düzeyde
oturmak eşitlik, yüksekte oturmak güç ve üstünlük göstergesidir.
Göz teması:
Mesajınızı sadece sözcüklerle aktarmak değil aynı mesajı
sesiniz ve gövdenizle de iletmeniz etkiyi artıracaktır.
4) Olay sırasında, öncesinde ve sonrasında rahatlama yolları
Ne zaman rahatlamalı (Gevşeme)
- Potansiyel olarak stres taşıyan bir olaydan önce rahatlayın.
- Stresli olaylar sırasında rahatlayın.
- Stresli olaylardan sonra rahatlayın.
Nasıl çalışmalı ve gevşemeli?
- Soluk alışınızı yavaşlatın. Kontrollü solunum sakinleşmenin en kolay
yollarından biridir.
- Sakinleşmek için egzersizlerden yaralanın. Fiziksel etkinlikler enerjiyi ve
stresin neden olduğu kas gerilimlerini açığa çıkarır.
- Kaslarınızı doğrudan rahatlatın. Stres tepkisi kas gerilimine yol açar,
yani hissettiğiniz ağrı ve sızılar düşsel değildir. Gerilim nerede olduğunu
biliyorsanız, gövdenizin o kısmını gevşetin. Oluruna bırakın. Gerilim
azalışını hissedin. Kasları gevşetmenin bir yolu da önce onları germektir, kaslar
gerildikten sonra derinlemesine gevşerler.
- Oturuş ve duruş biçiminizi gözden geçirin. Kas gerilimi oturuş ve kötü
duruş yüzünden şiddetlenebilir. Oturuş ve duruşunuzda altın kural, omurganızı
olabildiğince düz tutmaktır.
- Duygusal gerilimi salıverin. Sinir bozucu, bastırılmış duygularınızı
yazıya dökün veya öfkelerinizi teybe kaydedin ve bir kez daha dinleyin. Böylece sizi
gerilime sokan bu durumun mantıklı olup olmadığını fark etmeniz kolaylaşacaktır.
- Gerilimi bir arkadaşınızla konuşarak azaltın. Eğer duygularınızı
kaydetmek istemiyorsanız bunları niye bir arkadaşınızla konuşmayasınız?
- Fiziksel olarak yavaşlayın. Bütün gün durmaksızın koşturduğunuzda,
stres altında olma duygusu artar. Bu durumda yapılacak en iyi şey işi
yavaşlatmaktır.
- Bir mola verin. Molalar performansınızı artırır. Ara vermeden
çalıştığınız zaman dilimi uzadıkça performansınız düşer. Zaman tasarrufu
için ara vermemek yanlış bir ekonomi yöntemidir.
- Etkinlik değiştirin. Mola verdiğiniz-de günün geri kalanında
yaptığınız-dan farklı bir şeyler yapmaya çalışın.
- Mini molalar verin. 10-15 dakikalık aralar veremiyorsanız 10-60 saniyelik
bir mini mola verin ve bunu işin en yoğun olduğu anlarda bir an soluklamak için
kullanın.
- Düşünmeye zaman ayırın. Mini molanızdan sonra hemen kargaşaya
dönmeyin. Bir süre için bekleyin, yapmanız gerekenleri gözden geçirin ve
yapacaklarınızı planlayın.
- Kendinize kaçış mekanizmaları üretin. Bunlar baskının yükselmeye
başladığını hissettiğinizde mola ver- menin yolarıdır.
- Kendinize yalnız kalabileceğiniz sessiz zamanlar ayarlayın. Mini molalar,
düzenli molalar, standart aralar sessiz zamanlar ve tatiller bunun için en uygun
zamanlardır.
- Gevşeme mekanizmaları geliştirin. Sizin gevşemenize yardımcı olan
ateşleyiciyi bulun ve bunu alışkanlık haline getirin. Müzik dinlemek, okumak,
yürümek gibi…
Uykudan en iyi şekilde faydalanma:
- Yatma ve kalkma zamanlarını düzene koyun.
- Akşam erken saatlerde biraz egzersiz yapın.
- Yatmadan 1 saat önce gevşemeye başlayın.
- Yatmadan önce ağır yemekler yemeyin, sıcak süt için.
- Uyumadan önce rahatlatıcı bir banyo yapın.
- Kafanızı meşgul eden bir şey varsa yazıya dökün veya konuşup hemen o anda
çözün.
- Gözlerinizi kapatın ve uykuyu düşünün.
- Uyanırsanız yatakta kalmayın, kalkın ve bir şeyler yapın. İhtiyaç duyarsanız,
yatağınıza gidin.